AKTABLAR LİSTESİNDE YER ALAN HAFIZ MEHMED GÜL

Hâfız Mehmed Gül, Risale-i Nur’da adı çok geçen bir nur fedakarıdır. 1890 Isparta Sav doğumludur. Hafız Mehmed,Mustafa Gül’ün ağabeyidir.

Sav Kasabasının Gül’ler ailesinin bütün fertleri, Hafız Mehmed Gül, Mustafa Gül, Ali Gül üç kardeş, amcaoğulları İbrahim Gül, İsmail Gül o en korkulu günlerde matbaa gibi çalışıp Risale-i Nur’ları yazıp çoğaltmışlardır. Risale-i Nur’un çeşitli yerlerinde mektupları, isimleri, hizmetleri anlatılır.

Hâfız Mehmed Gül, ilk defa 1938’de Fihrist Risalesini yazarak hizmete başlamış ve evini dersane-i nuriye olarak kullanmış, matbaa gibi kalemiyle, Risalelerin yazılıp çoğaltılmasına hizmet etmiştir. Çok da talebe yetiştirmiştir. O devirde bütün bunlar kolay yapılmamış, kendisi ve ailesi defalarca takibata ve baskınlara maruz kalmıştır.

”Ve bilhassa mühim bir medrese-i Nuriye olan Sav köyünün başta Hacı Hafız, Mustafa Gül olarak Ahmed’leri, Mehmed’leri, hattâ muhterem hanımları (Tahirî’nin refikası ve kerimeleri gibi) ve mâsum çocukları, Risale-i Nur’la meşgul olmalarını düşündükçe bu dünyada Cennet hayatının manevî bir nev’ini zevk ediyorum, görüyorum. Oranın Ahmed’lerinin hediyesini umum o köy hesabına bir teberrük deyip öpüp başıma koydum.”(Kastamonu Lahikası)

”O ve Mehmed Zühtü ve Hafız Mehmed, hayatlarında gördükleri vazife-i imaniye ve Nuriyeye devam ediyorlar. Onlar pek yakından temâşâ ediyorlar, belki de yardım ediyorlar. Evliya-yı azîmenin dairesinde kıymetli hizmet noktasında mevki almalarından, ben de o ikisinin Hafız Mehmed’le beraber isimlerini silsilemde aktabların isimleri yanında yâd edip hediyelerimi bağışlıyorum.”(Şualar)

”Risale-i Nur’un kıymettar muallimi Hafız Mehmed’in kardeşi Ali Gül’ün selâmını aldım. Ben hem ona, hem bütün hemşehrilerine ve Sava’nın bütün ahyâ ve emvâtına binler selâm ve dua ederim.”(Şualar)

Hâfız Mehmed Gül, 31 Mart 1944’de üzerine bir ağaç devrilerek Sav’da vefat etmiştir. Vefatı üzerine Denizli Hapsi’nde bulunan Üstad Bediüzzaman Hazretleri şu tâziye mektubunu yazar:

“Hakikaten Hâfız Ali, Hâfız Mehmed ve Mehmed Zühdü’nün vefatları; değil yalnız bize ve Isparta’ya, belki bu memlekete ve Âlem-i İslâm’a büyük bir zayiattır.

Benim tarafımdan o Hâfız Mehmed’in akrabasını ve mübarek köyünü tâziye ediniz. Ben de onu Hâfız Ali ve Mehmed Zühdü’ye arkadaş edip, üstadlarımın aktab kısmının isimleri içinde o üçünün isimlerini dâhil edip, Hâfız Âkif’i dahi Âsım ve Lütfi’ye arkadaş ettim.” (Şualar)

”Sizleri ve umum Risale-i Nur şakirtlerini ve bilhassa medrese-i Nuriyenin talebelerini ve bilhassa o merhumun akrabalarını, medrese-i Nuriyenin mübarek üstadı Hacı Hafız Mehmed’in vefatı münasebetiyle tâziye ediyoruz. Ve Nurlar hesabına bütün ruh u canımızla biz dünyada kaldıkça ona dua-yı rahmet etmeye ve Hafız Ali ve Hasan Feyzi ortasında daima bütün mânevî kazançlarımıza hissedar etmeye kat’î karar verdik. O çok ehemmiyetli ve Nur hizmetinde muvaffakiyetli merhum o mübarek zât, mükemmel vazifesini bitirip yüzer mânevî evlât ve hayrülhalef bırakıp gittiği ve terhis olduğu, rahmet ve istirahat âlemine çekildiği aynı zamanda, büyük üstadlarımın dairesine kazançlarımı bağışladığım zaman, Hafız Ali, Hafız Mehmed, Mehmed Zühtü ve Savlı Ahmed ve Hasan Feyzi içinde, ihtiyarım olmadan Hacı Hafız Mehmed daha hayatta iken on günden beri onların içinde görüyordum. Derdim, “Vefat edenler içinde bu da bulunsun.” İlişmedim. Hem hayatta olanlar içinde, hem üstadlar dairesinde bulunmasına hayret ederdim.

Şimdi bu mektubunuzdan anlaşıldı ki, onun halisâne kudsî hizmetinin bir kerameti olarak vefatını ihsas ediyordu. “Hafız Ali, Hasan Feyzi ortasında makamım var” diye iş’ar ediyordu. Cenâb-ı Hak, onun defter-i a’mâline Sava medrese-i Nuriyede okunan ve yazılan risalelerin harfleri adedince ruhuna rahmetler ve kabrine nurlar ihsan eylesin. Âmin. Ve aynı sistemde tam hayrülhalef mahdumu Hafız Mehmed ve hafîdi Ahmed Zeki’yi onun vazifesinin idamesine muvaffak eylesin. Âmin. Ve onların umumuna sabr-ı cemil ihsan eylesin. Âmin.”(Şualar)

31 Mart 1944’de üzerine bir ağaç devrilerek Sav’da vefat eden Hafız Mehmed Gül’e, Allah’tan rahmet dileriz.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir