DUASI KABUL OLAN AHMED KÖROĞLU

Nur Postacılarından Ahmed Köroğlu, 1903 yılında Kastamonu’ya bağlı İnebolu’da dünyaya gelmiştir. Kastamonu kahramanları içinde yer alan İnebolu Nur Talebelerindendir. Şöförlük yapan, Ahmed Köroğlu, mesleği gereği Nur Risalelerini gittiği her yere rahatlıkla götürmüş, Nur Postacısı ünvanını almıştır.

İnebolulu Ahmed Köroğlu, Kastamonu’da yazılan risaleleri, İnebolu’ya, İnebolu da çoğaltılan risaleleri de tekrar Kastamonu’ya taşıyordu. Kastamonu’da yazılan Nur Risalelerinin Âyetü’l-Kübra, Âyet-i Hasbiye gibi kıymetli parçalarını, İnebolu’daki Nur yazıcılarına ulaştırıyordu.

l943’te Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleriyle birlikte Denizli hapsinde yatmış, bütün maznunlarla birlikte o da beraat etmişti.

Nur Postacısı Ahmed Köroğlu ile ilgili lahikalarda bulunan mektublardan bir ikisi şöyle:

”…aynı günde—hiç vukubulmamış- yanıma ehemmiyetli büyük bir memur-u siyasî gelmesini, Nazif’in arkadaşlarından Köroğlu Ahmed rüyada aynen görüp, o memurdan üç saat evvel rüyayı bize hikâye edip tâbir istedi; tâbiri, tevilsiz çıktı.

Umum kardeşlerimize birer birer, hususan musibetzedelere selâm ve dua ederiz.”(Kastamonu Lahikası)

”Hem yine, Risale-i Nur’un mühim bir talebesi, Köroğlu Ahmed’e bir miktar yoğurt, hem teberrük, hem tayin olarak verdik. Daha elinde yoğurdu tutarken, Risale-i Nur’un mâsum talebelerinden Hilmi’nin mahdumu Ahmed, elinde, öteki Ahmed’e verdiğim miktar yoğurtla kapıyı açtı. Risale-i Nur talebelerinden altı Ahmed’in bir günde bu çeşit tevafukatı, tesadüfe benzemez; belki o Ahmed’lere nazar-ı dikkati celbeden bir işarettir.”(Kastamonu Lahikası)

Denizli Hapsinde büyük kahramanlıklar gösteren Kastamonu Nur Talebeleri içinde yer alan Ahmed Köroğlu’nun kabul olan duası ise o zaman hapisteki Nur Talebeleri arasında hayli konuşulmuştu. O dönemde hapishanede olan Ağabeylerin hatıralarında yer alan olay ise şöyle gerçekleşmiştir:

”Üstad Hazretlerinin cebinde yüz elli lirası varmış, bu parayı bir casus çalmış. Üstad Hazretleri,talebelerine bir mektubla bu olayı bildirir. ‘Benim cinsimden olan bir casus, cebimdeki hacca gitmek için, telifattan kalan paramı çalmış. Şimdi param kalmadı. Bana bir evliyaullah’ın hediye olarak bıraktığı bir keçeyi size gönderiyorum. Ufak bir odayı döşer. Bunu satın.”

Hapishanedeki bütün talebeler, keçeyi almak istiyorlardı. Zengin arkadaşlar vardı. Seyyid Şefik Efendi almak istiyor, Nazif Çelebi almak istiyor, zorba Beylerbeyli Süleyman da almak istiyordu. İnebolulu Ahmet Köroğlu da ‘keçeyi ben alacağım’ diye tutturmuştu. Herkes keçeye talip çıkınca, keçenin fiyatı arttı. Keçenin maddî fiyatından ziyade önemli olan manevî tarafı idi. sonra Seyyid Şefik Efendi Üstada sordu. ‘Keçeye talip olanlar çoktur. Nasıl yapayım?’ diye..

Üstad Hazretleri, şöyle bir pusula yazmıştı:

“Keçenin piyasaya değerini sorun, öğrenin. Ondan sonra aranızda kur’a çekin, kimde kalırsa onun olsun.”

Keçeye kaç kişi talip olduysa, o kadar kâğıt hazırladık. Hepsi boş, birisine ‘keçe’ yazdık. Çekilişte ‘keçe’ yazılı kâğıt kime isabet ederse, o parasını ödeyip keçeyi alacaktı. Çarşıdan sorulduğunda keçenin rayiç bedeli otuz lira olarak tesbit edildi.

Herkes keçeye sahip olmanın heyecanı içerisindeydi. Bu esnada Nur Postacısı Ahmet Köroğlu keçenin üzerine çıkıp oturdu. Nazif Çelebi, ‘Olmaz öyle şey, yağma yok, in oradan’ diyordu.

Ahmet Köroğlu ise gayet sâfiyane:

“Yarabbi ben sana güvenerek bu keçenin üzerine oturdum. Eğer senin şanına lâyık düşerse, bu keçeyi benim altımdan al!”

Nazif Çelebi, itiraz ediyordu. Eûzü Besmele, çekerek kur’ayı çekti, netice boş. Peşinden Süleyman elini torbaya attı, yine boş. Bütün arkadaşlar çekti hepsi boş çıktı. Son olarak sıra Ahmed Köroğlu’na gelmişti. zaten birtane kalmıştı, onda da ‘keçe’ yazılı olduğu belli olmuştu.

Ahmed Köroğlu: ‘Şimdi bir tane kaldı, çekmeme lüzum var mı?’ dedi. Bunun üzerine kendisine arkadaşlar, ‘Çek de kazan, belki kayboldu’ dediler. O da Eûzü Besmele çekerek torbaya elini soktu, çıkardı, kâğıtta ‘keçe’ yazıyordu. Köroğlu’nun duasının müstecap olmasına hepimiz şaşırmıştık.”

Nur Postacısı Ahmed Köroğlu, 1965 yılında vefat etmiştir. Allah rahmet eylesin. Amin.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir