FEDAKARCA HİZMET EDEN ÖZER(ÜZEYİR) ŞENLER

Üzeyir Şenler 1934 Mersin doğumludur. Asıl adı “Özer” dir. Üstad Bediüzzaman Hazretleri tarafından adı, “Üzeyir” olarak değiştirilmiştir. Şûle Yüksel Şenler’in ağabeyidir. Özer (Üzeyir) Şenler, Üstad Hazretlerinden ve Risale-i Nur’dan aldığı dersler ile ailesinin de dini hayat yaşamasına vesile olmuştur. Kardeşi Şule Şenler, Risale-i Nur’ları Ağabeyinden tanıdıktan sonra hayatı değişmiş ve o yıllarda genç kızlara örnek bir hayat yaşamıştır.

1952 senesinde, İstanbul Gençlik Rehberi Mahkemesi dolayısıyla Risale-i Nur’u tanıyan, Üzeyir Şenler, diğer Nur Talebeleri ile birlikte İstanbul’da neşriyat hizmetlerinde büyük gayret gösterir. Daha sonraki yıllarda, Üstad Hazretlerini görmek için Emirdağ’a gider ve Üstad Hazretlerini ziyaret eder.

“Maşaallah kardeşim, maşaallah!” sözleriyle şefkatle, muhabbetle Üstad Hazretlerinin kendisini karşıladığını söyleyen Üzeyir Şenler, ” Üstad, ismimi sordu “Özer” dedim. “Ben seni her namazda okuduğum dualar içine aldım” dedi.

Üzeyir Şenler, o yıllara ait hatıralarında ise o günleri şöyle anlatır:

“Ben seni manevî evlât edindim” dedi. Pusulaya baktı, notu görünce “Sen Muhsin’e burada bir buçuk ay kalacağım demişsin galiba” dedi. Tebessüm etti “Muhsin benim siyasetimi bilmez, zaten bilseydi bunu yazmazdı” deyince “Kabul etmeyecek galiba” diye içimden geçirdim.

Üstad sanki benim içimden geçeni duyuyormuş gibi cevap verdi, “Seni kabul etmeyeceğim demiyorum. Kabul ediyorum, sen benim hizmetimde bulunacaksın, ama şimdi zamanı değil.”

Üstad Hazretlerinin kendisine, Risale-i Nur’ların istikbalde çok büyük hizmetler verecek eser olduğunu, gelecek nesiller için çok çalışmak gerektiğini ifade ettiğini belirten Üzeyir Şenler, bu konuda şu dersi aldığını söylemekte:

”Sen şimdi benim yanımda kalsan, iki gün sonra seni tesbit edip fişleyecekler. Peşine hafiye takacaklar. Hangi okulda olduğunu tesbit edecekler. Risale-i Nurları arkadaşlarına bahsetme ve tebliğ etme hizmetine set çekecekler. Kardeşim, bu eserler benim eserim değil. Bunu yazan ben değilim, bana yazdırıldı. Ama bu, istikbalde çok büyük hizmetler verecek bir eserdir. Gelecek nesile sağlıklı intikali için, bizim çok gayretli çalışmamız gerekiyor.”

1956 yılında askere gidinceye kadar, İstanbul’da basılan formaları Üstad Hazretlerine getiren Üzeyir Şenler, böylece yaklaşık on bir defa Emirdağ’ına gitmiştir. O yıllarda bir yerden biryere gitmenin ne kadar zor olduğu hatıra getirilirse, Üzeyir Şenler’in bu yolculukları ne fedakarlıklar içinde yaptığı daha iyi anlaşılabilir. Üzeyir Şenler, yaklaşık bir yıl içinde İstanbul’dan, Emirdağ’a basılı formalarla birlikte üç-dört defa seyahat yapmıştır.

İkinci ziyaretinde, ismini sorması üzerine Üstad Hazretleri, “Kardaşım, senin ismin ‘Özer’ değil, ‘Üzeyir’ olsun” deyince, Özer Şenler’de bundan sonra ismini ‘Üzeyir’ olarak kullanır.

İstanbul’da 1950 li yıllarda başlayan Risale-i Nur’un basım ve neşir hizmetleri içinde fedakarca yer alan Üzeyir Şenler, 1956 yılında askere gider. Isparta’daki askerliğinin bir yılını Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin yanında evci kalarak yapar. O günlere ait hatıraları ise şöyle:

”1956’da askerlik için Isparta’ya ilk gittiğimde önce Üstad Hazretlerine ziyaret için gittim. Fakat Üstad Barla’ya gitmiş. Onun için Hüsrev ağabeye gittim. Biraz sohbet ettik Hüsrev ağabeyle. Bana: “Üstadın işi belli olmaz, sen git birliğine teslim ol” dedi. Ben de teslim oldum… Ama hafta sonu olduğunda, Cumartesi günü tekrar Üstadın ziyaretine gittim. Üstad çok memnun oldu. “Maşallah kardeşim!” dedi.

Sonra, başını hızla bana çevirip, sertçe: “Ben seni yanıma alacağım kardeşim!” dedi. İçimden: “Allah Allah! Askerim ben, Üstad nasıl alacak beni yanına” diye düşünmeye başladım. Ama Allah öyle sebepler halk etti ki, hakikaten askerliğimin son bir senesini Üstadımın evinde, onun yanında yaptım.

Tezkereme sadece bir ay kala beni ihbar etmişler. Mahkemeye verdiler. Mahkemeyi kazandım ama beni Denizli’ye sürgün ettiler. 1957’de Üstadla bir sene beraber kalmış oldum. 1958’de terhis oldum.”

Üzeyir Şenler Ağabeyimiz, 24 Nisan 2014 tarihinde Bursa’da vefat etmiştir. Allah rahmet eylesin.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir