HASTALIK İNSANI TERBİYE EDER

”Ey mâsum hasta çocuklara ve mâsum çocuklar hükmünde olan ihtiyarlara hizmet eden hasta bakıcılar! Sizin önünüzde mühim bir ticaret-i uhreviye var. Şevk ve gayretle o ticareti kazanınız.

Mâsum çocukların hastalıklarını, o nazik vücudlara bir idman, bir riyazet ve ileride dünyanın dağdağalarına mukavemet verdirmek için bir şırınga ve bir terbiye-i Rabbâniye gibi, çocuğun hayat-ı dünyeviyesine ait çok hikmetlerle beraber ve hayat-ı ruhiyesine ve tasaffî-i hayatına medar olacak büyüklerdeki keffâretü’z-zünub yerine, mânevî ve ileride veyahut âhirette terakkiyât-ı mâneviyesine medar şırıngalar nev’indeki hastalıklardan gelen sevap, peder ve validelerinin defter-i a’mâline, bilhassa sırr-ı şefkatle çocuğun sıhhatini kendi sıhhatine tercih eden validesinin sahife-i hasenâtına girdiği, ehl-i hakikatçe sabittir.

İhtiyarlara bakmak ise, hem azîm sevap almakla beraber, o ihtiyarların -ve bilhassa peder ve valide ise- dualarını almak ve kalblerini hoşnut etmek ve vefâkârâne hizmet etmek, hem bu dünyadaki saadete, hem âhiretin saadetine medar olduğu, rivâyât-ı sahiha ile ve çok vukuat-ı tarihiye ile sabittir.

İhtiyar peder ve validesine tam itaat eden bahtiyar bir veled, evlâdından aynı vaziyeti gördüğü gibi; bedbaht bir veled, eğer ebeveynini rencide etse, azâb-ı uhrevîden başka, dünyada çok felâketlerle cezasını gördüğü, çok vukuatla sabittir.

Evet, ihtiyarlara, mâsumlara, yalnız akrabasına bakmak değil, belki ehl-i iman -madem sırr-ı imanla uhuvvet-i hakikiye var- onlara rast gelse, muhterem hasta ihtiyar ona muhtaç olsa, ruh u canla ona hizmet etmek İslâmiyetin muktezasıdır.” (Lem’a’lar,Hastalar Risalesi)

Üstad Bediüzzaman Hazretleri, hastalıkların insan bedenini ve ruhunu terbiye eder, geliştirdiğine dikkatimizi çekip, masum çocukların çektiği hastalık ve sıkıntıların ise ”Mâsum çocukların hastalıklarını, o nazik vücudlara bir idman, bir riyazet ve ileride dünyanın dağdağalarına mukavemet verdirmek için bir şırınga ve bir terbiye-i Rabbâniye” olduğunu söylüyor. İnsandaki ateş yükselmesi, vücudun mikroba karşı silah kullanması demektir. Bebek ve çocukların ateşlenmesi, kızamık, kabakulak, suçiçeği gibi hastalıklar ise onların ileriki hayatlarında bedenin savunma mekanizmasını sağlam kılmak içindir.

Askerlerin düşmana karşı hazırlıklı olmak için sürekli idman ve talim yapması gibi, bebek ya da çocukların da ileriki yaşlarında hem bedenen hem de ruhen sağlam ve dayanıklı olmak için birtakım hastalık ve sıkıntılara maruz kalıyorlar. Bu hastalıklar onları bir nevi ilerideki hayatına alıştırıyor.

Üstad Bediüzzaman Hazretleri, ”hastalıklardan gelen sevap, peder ve validelerinin defter-i a’mâline, bilhassa sırr-ı şefkatle çocuğun sıhhatini kendi sıhhatine tercih eden validesinin sahife-i hasenâtına girdiği, ehl-i hakikatçe sabittir.” ikazıyla, bizi çocukların hastalıklarının  manevi boyutuna da dikkat etmemizi istiyor.

Farz ibadetlerini yerine getiren her müminin diğer, dünya işlerinden sevap kazanması gibi, hasta anne, babasına, çocuğuna, hatta yaşlı bir insana bakmasının da İslamiyetin bir gereği olduğu, insanın Allah rızası için yaptığı bu işten büyük sevap kazanacağı dile getiriliyor.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir