HEYBESİYLE NUR TAŞIYAN, SÜLEYMAN AĞABEY

Süleyman Kaya, Burdur’un Bucak kazasının Kargı köyünde 1898 yılında doğmuştur. Süleyman Ağabey, Antalya’dan, Mersin’e, Antep’e, Adıyaman’a, Diyarbakır’a, Maraş’a Risale-i Nur’u ilk götürenlerden birisi, belki de ilkidir.

Süleyman Ağabey, Güney, Güneydoğu, Doğu Anadolu da seyyar olarak koku ve esans satma perdesi altında Risale-i Nur neşriyatı ve dağıtımı yapmıştır. Heybesinin bir gözünde koku, diğer gözünde risaleleri taşımıştır.

Süleyman Kaya Ağabey, bir gün Üstad’ı rüyasında görüyor. Üstad Hazretleri, “Seni şarka göndereceğim” diyor. Bu da hemen koşuyor. Üstad Hazretleri, “Dur, acele etme” diyor. Bu rüyasından sonra Mersin, Antalya, Antep, Maraş, Adıyaman, Diyarbakır gibi vilayetlerde Risale-i Nur hizmetlerine koşuyor. Emirdağ Lâhikasında yer alan bu enteresan konuyu gelin oradan okuyalım:

“Üstadım Efendim! “Bu tarafın vazifesi senin” demiştin. Ben de söz verdim, Isparta’dan gittiğimde Mart’ta gelirim demiştim. Gaziantep ve Maraş’a varamadığım için ruhum “Sen vazifeni tam yapmadın” diyor.

“Üstadım Efendim! Eskişehir’e gitmeden bir sene evvel, ilk görüştüğümüzden üç-dört ay sonra rü’yada Üstadım hanemize gelmiş idin. Bana dediniz: “Seni bir yere göndersem gider misin?” Ben de “Giderim, efendim!” dedim. Sen de “Seni üç aylık bir yere göndereceğim” dedin. Ben de hemen yürüdüm. Bana “Dur!” diye emir verdin. Ben de durdum. “Ben sana şimdi git emrini verdim mi?” dedin. Ben hemen uyandım. O zamandan beri merak ediyordum. “Acaba bu sene emir verdi mi ki, hem üç aylık yol bize de nasib olur mu ki” diye gece ve gündüz gözyaşları döküyordum. Demek mukadder şimdi imiş.

“Efendim! El ve ayaklarınızdan hürmetle ve hasretle öpüyorum.
Çok kusurlu köleniz Süleyman Kaya.  21.4.1951” (Emirdağ Lâhikası)

Omuzunda taşıdığı heybesinin, bir gözüne Risale-i Nur, diğer gözüne de kitapları koyar, elinde de bir koku çantası ile esans satan Süleyman Kaya Ağabey, böylece Risale-i Nur’un neşrine çalışırdı. Karakollar, hapisler, baskılar O’na vız gelir. Daima aklında iman ve Kur’an hizmeti vardır. Tek hedefi heybesindeki, Risaleleri onu arayan ihtiyaç sahiplerine ulaştırmaktır. Bu gaye ile, yaşar. Her ilde kendisi ile ilgili onlarca yaşanmış olay anlatılır. Kimi yayan, kimi bulduğu vasıta ile Anadolu’yu dolaşır.

Süleyman Ağabey’in o yıllarda Anadolunun çeşitli yerlerine korkusuzca ektiği bu tohumlar yıllar sonra bugün en büyük hizmet merkezleri halini almıştır. Efsanevi bir kahraman olan Süleyman Ağabey, 1960 yılında Isparta’da Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur. Allah’tan kendisine binler rahmet dileriz.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir