İNSAN NELERE DİKKAT ETMELİ

بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ  اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللهِ وَبَرَكَاتُهُ

”Aziz, sıddık kardeşlerim;

Bu yaz mevsimi, gaflet zamanı ve derd-i maişet meşgalesi hengâmı ve şuhûr u selâsenin çok sevaplı ibadet vakti ve zemin yüzündeki fırtınaların silâhla değil, diplomatlıkla çarpışmaları zamanı olduğu cihetle, gayet kuvvetli bir metanet ve vazife-i nuriye-i kudsiyede bir sebat olmazsa, Risale-i Nur’un hizmeti zararına bir atâlet, bir fütur ve tevakkuf başlar.

…..       …..

Risale-i Nur’un bir talebesini tecrübe ettim. Acaba bu heyecan, şimdiki siyasete karşı ne fikirdedir diye, Boğazlar hakkında bir boşboğazlığı münasebetiyle bir iki şey sordum. Baktım, alâkadarâne ve bilerek cevap verdi. Kalben, “Yazık!” dedim. “Bu vazife-i nuriyede zararı olacak.” Sonra şiddetle ikaz ettim.

اَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ وَالسِّيَاسَةِ   ”Şeytandan ve siyasetten Allah’a sığınırım.” bir düsturumuz vardır. Eğer insanlara acıyorsan, geçmiş düstur onlara merhamete liyakatini selb ediyor. Cennet adamlar istediği gibi, Cehennem de adam ister. Beşinci Şuânın yine kısmen verdiği haberler tezahür ediyor.” (Emirdağ Lahikası-I)

Üstad Bediüzzaman Hazretleri, bu mektubta bizlere, Risale-i Nur hizmetine sekte vuracak olumlu olumsuz gerekçeleri sıralıyor. Bu gerekçelerden bazılarına insan dikkat etmezse, Risale-i Nur hizmetine zarar verebilir.

“Şuhûr-u selâsenin çok sevaplı ibadet vakti”  üç aylar diye tabir edilen bu aylarda insan bazı özel ibadet ve duaya girebilir. İnsanlar için manevi bir panayır olan bu aylardan haklarını almak için bu aya dikkat kesilebilir. Fakat yine de hizmete dikkat etmek gerekir.

“Derd-i maişet meşgalesi” geçim telaşı insan için helal bir gerekçedir, çünkü insanlar tarlasını ekip biçmeden hayatlarını idame ettiremezler. Günümüz insanı ise eski dönemlere nazaran daha kolay tarzda tarlasını ekip biçebilmekte. Bu yüzden bu konuda daha dikkatli davranılmalıdır.

“Bu yaz mevsimi” insanların bağda, tarlada çiftte, çubukta çalıştığı, ekip, biçip ürün topladığı bir mevsimdir. Bu mevsimde de insan hem işini gücünü yapacak hemde hizmetine devam edecektir.

“Zemin yüzündeki fırtınaların silâhla değil, diplomatlıkla çarpışmaları zamanı olduğu cihetle” bu luzümsüz bir gerekçedir. Çünkü insanları boşyere kendi ile meşgul edip Risale-i Nur hizmetine zarar veriyor. Mümkün mertebe uzak durmak en iyisidir. En tehlikelisi ise olan bitenden haberdar olmayalım mı, sözüdür. Haberdar olayım derken bütün zamanını boşyere harcarsın.

Bu mektupta dikkat çeken bir diğer ifade de “Cennet adamlar istediği gibi, cehennem de adam ister.” İyi, güzel, günah, sevap, küfür, iman, kötü, çirkin, fıtratında  yaratılan bir insanın, cennet ve cehennem ile sonuçlanması ya da oralara gitmesi, insanın yaratılış amacı ve hikmetinin bir gereğidir.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir