MERT, TOK SÖZLÜ OSMAN ÇALIŞKAN

“Çalışkanlar Hanedanı” ünvanı Derviş Ali’nin altı evlâdının Risale-i Nur’a ve Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerine sahip çıktıkları için bizzat Üstad Bediüzzaman Hazretleri tarafından verilmiştir. Üstad Bediüzzaman Hazretleri’nin, “benim çok samimi akrabalarım” iltifatına mazhar olan altı kardeşin büyüğü olan Osman Çalışkan, 1899 yılında Emirdağ’da dünyaya gelmiştir. Hafız olan Osman, Çalışkanlar hanedanının ağabeyidir. Üstad Bediüzzaman Hazretleri, Osman Abdullah, Mehmed ve Hasan Çalışkan kardeşleri kastederek, “Siz de dört kardeşsiniz, ben de dört kardeşim; Çalışkanlar hanedanı benim akrabamdır.” iltifatında bulurmuştur.

Üstad Hazretlerinin mektubuna göre, Osman Çalışkan, mert, hak ve tok sözlü, babacan ve hakperest, temiz kalbli bir insanmış.

l945’te Üstad Hazretlerinin penceresine merdivan dayayarak, yemeğine zehir atıp suikast tertibinden sonra, Osman Çalışkan, Üstada, “Size bu pencereden bir zarar geleceği ihtar edilmedi mi?” diye sorar, Üstad Hazretleri, “Bir zarar geleceğini hissettim, ama bu bir kader-i İlâhidîr.” diye cevap verir.

Osman Çalışkan, Afyon hapishanesinde bulunduğu sıralarda bir mektup gönderen ve mektubuna “Manevî bir ihtar ile size buradaki kardeşlerime bir hakikatı beyan etmek lâzım geldi” ifadesiyle başlayan Üstad Bediüzzaman, Osman Çalışkan’a şöyle hitap etmekte:

“Aziz Sıddık Kardeşim Hacı Osman,

“Manevî bir ihtar ile size buradaki kardeşlerime bir hakikatı beyan etmek lâzım geldi. O hakikat şudur: Risale-i Nur’un hizmetinde ve şakirdlerinin selâmetinde tam sadakat ve ihlâs bir esaslı şart olduğu gibi, belki şimdilik daha ziyade elzem ve hem ikinci esaslı şart, tam ihtiyat etmek ve münafıkların zahirce dostane hulûllerine meydan vermemek ve tam dikkat etmektir.

En evvel sana söylüyorum. Senin sadakatinde, haslardan olduğu gibi bana akraba olan Çalışkan hanedanının ehemmiyetli bir rüknüsün. Benim hakikî bir kardeşim hükmündesin. Sen ticaret mesleği itibariyle herkese dostane muamele ettiğinden, Nur’lar aleyhindeki bir kısım bedbahtlar senin mertliğinden ve doğruluğundan ve temiz kalbliliğinden ve safvetinden istifade edip, Nur’ların intişarına zarar verdiklerini hem maddi, hem manevî haber aldım. Şahsıma gelen sıkıntıya hiç ehemmiyet vermem. Şahsî bin zararım olsa, Nur’un intişarlarına  dokunmazsa, beş para kıymeti yok. Fakat dessas ve zındık bir komite, zahiri benim şahsıma bir bahane ile sıkıntı verir. Tâ Nur’lara perde çekilsin. Şakirdlerin şevki kırılsın.”

Osman Çalışkan’ın yazdığı Cevşen’e ve Risaleye  Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri şu duayı yazmıştı.

“Yâ Erhamerrahimîn, Cevşen’deki isimler hürmetine bu nüshayı yazan ve okuyan Osman’ı cennetü’l Firdevste ebedî mesud eyle ve hizmet-i imaniye ve Kur’âniyede daima muvaffak eyle. Âmin, âmin, âmin..”

Emirdağ’ın da Nur Talebeleri arasında ilklerden olan Osman Çalışkan, l965 yılında Eskişehir’de vefat etmiştir. Vefat ettiği zaman hükümet bundan emin olmak istemiş ve kabristanda polis memurlaryla tahkikat yaptırmıştır.

Allah’tan rahmet dileriz.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir