Süleyman Altuğ, Ispartanın Sav Köyünde dünyaya gelmiştir. Sav Köyü 1940 yılından itibaren Risale-i Nur’un el yazısı ve daha sonra teksir makinesiyle yazılıp çoğaltılarak bütün İslam Alemine dağıtılmasında büyük hizmetleri olan köydür. Sav’ın Aşağı Mahallesinde oturan Ahmed Altuğ kardeşi Süleyman ile birlikte Nur’ları el yazısı ile yazıp çoğaltmışlardır. Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin tabiriyle Sav Medresesinin ”Baş Talebesi” […]

1940 Karabük doğumlu olan Süleyman Aslan, Mustafa Sungur Ağabey’in akrabasıdır. Aslan, 1958 senesinde Emirdağ’da Üstad Bediüzzaman Saidn Nursi Hazretlerini ziyaret ederek elini öpmüş ve duasını almıştır. 1958 yılında Emirdağ’a giden Süleyman Aslan, Üstad Hazretleri ile ilk görüşmesini şöyle anlatır: ”Emirdağ’da Üstad Hazretlerinin evine vardım, bana ”Üstad kıra çıktı.” dediler, biraz sonra ise ”Üstad geldi.” dediler. […]

Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin ders halkasında bulunan en sevdiği talebelerinden ve ilk katiplerinden olan Molla Habib’in hakkında fazla bir bilgi bulunmamaktadır. Sadece İşaratü’l İ’caz tefsirinde ve Emirdağ Lahikalarında ismi geçmektedir. Doğu beyazıt’lı olduğu ifade edilen Molla Habib, Birinci Dünya Savaşının ilan edilmesiyle Bediüzzaman Hazretleri ile birlikte gönüllü alay vaizi olarak Erzurum cephesine gider. Başkomutan Enver […]

Aytekin Ebeperi, 1936 yılında Van’da dünyaya gelmiştir. Risale-i Nurları mahalle komşusu Erol Kuralkan’dan aldığını dile getiren Aytekin Ebeperi, ”Erol ile samimiydik aramızda hep Risale-i Nur’ları ve Bediüzzaman’ı konuşurduk.” 1956 yılında radyo dinlerken Bediüzzaman Hazretlerinin ismini duyduğunu söyleyen Aytekin Ebeperi daha sonra o günleri şöyle anlatır: ”Keşke bize de nasip olsa da bir ziyaret edebilsem diye […]

  Balıkesir’e bağlı Gönen İlçesinde 1903 yılında dünyaya gelen Mehmed Öğütçü, Gönenli Hoca, Gönenli Mehmed Efendi olarak tanınmıştır. İlk öğrenimini ve hıfzını Gönen’de tamamladıktan sonra 1920 yılında İstanbul’a gelir. 1925 yılında kıraat ilminden icazet alır. Medreselerin kapatılması üzerine, İmam Hatip Mektebinin son sınıfına kabul edir ve bu okuldan mezun olur. Gönenli Mehmed Efendi ilk görevine […]

Erdoğan (Rıdvan) Utangaç, 1939 yılında Bursa’nın Aksu köyünde dünyaya gelmiştir. Meslek olarak meyvecilik ve çiftçilikle ugraşan Erdoğan(Rıdvan) Ağabey, hem üretim hem de alım satım işleri ile meşgul olmuştur. 1951 yılında 12 yaşındayken Risale-i Nur’ları tanıdığını dile getiren Rıdvan Ağabey o günleri hatıralarında şöyle anlatır: ”Köyümüzde Yaşar Şahin Ağabey vardı, ehl-i tarik bir ağabeydi ama Risale-i […]

1929 yılında Hatay’ın Yayladağı ilçesinin Sungur Köyünde dünyaya gelen Ali Sert, bölgesinde Risale-i Nur hizmetinin öncülerinden biri olmuştur. Ali Sert Hoca, 1972 yılından itibaren Kırıkhan’da açmış olduğu Kur’an kurslarıyla çok sayıda hafız yetiştirmiştir. Risale-i Nur’ları Kırıkhan’da tanıdığını dile getiren Ali Sert ”dedemle altlı üstlü iki katlı bir evde otururduk, ağlayarak Risale-i Nur’ları okurduk.” 1957 yılında […]

Altan Abdülnur Sezgin, 1936 Mersin doğumludur. Mersin’in ilk Nur Talebesidir. Risale-i Nur hizmetinin Mersin’e giriş ve gelişmesinde büyük gayret ve hizmetleri olmuştur. İlk ve orta tahsilini Mersin’de yapan Abdünnur Ağabey İstanbul Kabataş Lisesini bitirince İstanbul Edebiyat Fakültesine kaydını yaptırır. Son sınıftan ayrılır ve askere gider. 1957 yılında tatil için Mersin’e gelen Abdünnur Ağabey, dayısı Adüsselam […]

Ali Tayyar,Konya’nın Ereğli İlçesinin Pınarkaya Köyünde 1932 yılında dünyaya gelmiştir. Çobanlık ve çiftçilik ile uğraşan Ali Tayyar Ağabey, anne ve babasının ehli kalb ve babasının Nakşibendi Tarikatının Mevlana Halid-i Bağdadi koluna mensup olduğunu dile getirerek, ”Ben Üstad’ımı çocukken duymuştum. Risale-i Nur nasip olunca mübarek Üstad’ımı beş kere ziyaret ettim.”dedi. 1952 yılında Diyarbakır’a asker olarak gittiğini […]

Abdülbaki Arvasi, Van ilinin Arvas köyünde 1899 da dünyaya gelmiştir. Babası eski Van Müftülerinden Şeyh Masum Efendi, dedesi ise Seyyid Fehim Efendidir. 1.nci Dünya Savaşından önce Van’da idadi(lise) de okurken sık sık okula gitmeyip, Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin Horhor’daki medresesine gittiğini dile getiren Abdülbaki, o günleri şöyle anlatır: ”Üstad bana,”Niçin mektebe gitmedin, yine mi kaçtın?” derdi. […]