POLİSLER YILLARCA YAKUP CEMAL’İ ARAR

Yakup Cemal,1900 senesinde Denizli’de doğmuştur. Nüfus kütüğünde adı Yakup Özkan’dır. Cemal ismini, Üstad Bediüzzaman Hazretleri vermiştir. Köyün çobanı olan Yakup Cemal, aynı zamanda köyün tek okuma yazma bileni olduğu için köy muhtarlığı görevinde de bulunmuştur. Daha sonra bir imtihana giren Yakup Cemal, Devlet Demir Yollarında memur olarak işe başlar.

1929 yılında Isparta’ya bağlı Kuleönü istasyonunda görev yapan Yakup Cemal, Barla’da bulunan Üstad Hazretlerini ziyaret eder. İyi derece Osmanlıca bilen ve yazan Yakup Cemal, yeni tanıdığı riseleleri hemen yazıp çoğaltmaya başlar.

Üstad Hazretleri Yakup Özkan’ın devlet memuru olduğunu öğrenince zarar görmemesi için ona, “Cemal” ismini verir. Yıllarca takip edilip, evi devamlı surette aranıp, talan edildiği halde, enteresandır ki Yakup Özkan zarar görmez. Zira onlar hep Yakup Cemal’i aramışlardır.

1960 senesinde devlet memurluğundan emekli olan Yakup Cemal, kendisini devamlı takip eden polis için komisere şunları söyler:

“Elhamdülillah beni böyle hep takip eden bir polisi, bir korumayı tutmaya benim param pulum yetmezdi.”

RİSALE-İ NUR’DA YAKUP CEMAL

Ve râbian: Yazıda merhum Âsım’a benzeyen Yakub Cemal’in hayatta olduğunu ve hayatta ise Nurlar ile, o güzel kalemi ile hizmet ediyor mu bilemediğim için, çok defa hazînane ve müteessifane düşünüyordum. Hadsiz şükür olsun ki; hem hayatta, hem Nurlarla hizmette, hem sadakatta olduğunu gösteren bir mektubunu aldım, elhamdülillah dedim.
**
Kahraman Nazif’in ve Yakub Cemal’in, şimal-i garbîde üç devletin Kur’an”ı kabul etmesi Zülfikar’ın intişarına tevafuku; ve geçen sene, Zülfikar çıkarsa, dâhilen ve haricen büyük fütuhata vesile olacak hükmünü tasdik etmesi büyük bir fâl-i hayırdır diye biz de o iki kardeşimizin kanaatına iştirak ediyoruz.
***
Râbian: Kardeşimiz Yakub Cemal’in Denizli şakirdleri namına Ramazan ve Leyle-i Kadir tebrikine karşı bin bârekâllah ve nefsine karşı mücadelesi veffakakellah ve İngiliz Devleti’nin payitahtında hatibleri kürsülerinde “Artık İngiltere’nin İslâmiyet’i kabul etmesi lâzımdır” diyerek bağırdıklarını ve beşeriyetin bütün hakikî ihtiyacatını câmi’ olan Furkan-ı Hakîm’in âyetlerini birer birer okuyup tefsir ve beyan ettiklerini en son gazetede arkadaşların okuduklarını işitiyoruz diye o kardeşimizin bu havadisine bin elhamdülillah deriz. Evet o devletin hem dünyası, hem saltanatı, hem saadeti onunla kurtulabilir.

1987 yılında vefat eden Yakup Cemal’e, Allah’tan rahmet dileriz.

 

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir