RE’FET AĞABEY’İN EN BÜYÜK ARZUSU KUR’AN’A HİZMET

Üstad Hazretlerinin talebelerinden olan Abdünnur Sezgin Ağabey İstanbul’da üniversite talebesi olduğu yıllarda sık sık Refet Ağabeyin imamlık yaptığı  Beşiktaş’taki  Vişnezade  Camiine gittiğini burada beraber Risale-i Nur dersi yaptıklarını Nurkoy’e anlattı. Ders aralarında veya namaz sonrası ise mutlaka Üstad ile alakalı bir hatıra anlattığını söyleyen Abdünnur Sezgin Ağabeyin hatıralarından bazıları şöyle :

‘’ Üstad’ı  ilk defa 1921 yılında Beyazıd Camiinde gördüm. Ben ara sıra bu camiye gider,  namaz kılar, hafızları dinlerdim. Bir gün yine camideydim. Bediüzzaman’ı  hafızları dinlerken görmüştüm. Dizüstü çökmüş, başı önüne eğik, huşu içindeydi. Çok heybetliydi. Kendisiyle konuşamadım.

‘’ Refet Ağabey  Üstad’ın ziyaretine gitmek istediğinde, duyanlar, ‘’ Aman ne yapıyorsun. Yok gitme, sonra seni mimlerler’’ deyince ‘’ Ben mimi cimi bilmem, böyle şeylere de papuc  bırakmam’’ deyip görüşmeye gitmiş.’’

‘’ Üstad risaleleri yazarken yanında sadece Kur’an bulunurdu. Biz devamlı  kağıt-kalem hazır beklerdik. Bir telife başlamadan, ‘’ Yaz kardeşim, Yirmi Beşinci  Lem’a,  Yirmi beş devadır’’ derdi. Telif anında kıbleye döner, diz çöker, biz karşısında oturur ve yazardık.

Bir gün İhtiyarlar Risalesine başladık. Altıncı ricaya geldik. ‘’ Bugünlük bu kadar kardeşım  ‘’ dedi. Birkaç hafta sonra kaldığı yeri sormadan gerisini tamamladık. ‘

Yazı işi ile meşgul olduğumuz bir gün elinde çay tepsisi iki çay bardağı ile bize çay ikramına geliyordu. Hemen elinden tepsiyi aldım. Üstad : ‘’ Kardeşim siz nurlara hizmet ediyorsunuz bende ikramla hizmetinize katılıyorum.’’ Dedi.

‘’ Risaleleri anlayamadığını Üstad’a sorduğunu , Üstad :

‘’ Kardeşim, Risale-i Nur sadece akla hizmet etmez kalp, ruh ve diğer hassalara da hitap eder,  anladığınız kadar yeter. ‘’ dedi. ( Sözler 772)’’

‘’ Refet Ağabey, iman ve Kur’an hizmetini hayatının en büyük gayesi bilirdi. İlerlemiş yaşına rağmen ‘’ Bugün Sarıyer’de oturan biri benden Kur’an öğretmemi  istese veya Üstadımın  bir küçük risalesini istese hergün burdan oraya gider, gelirim. Yüzlerce kişiye Kur’an öğretip, risale vermiştir.

‘’ Üstad elinde kitap okurken bazen sayfaya sinek konardı. Üstad okumayı bırakır, onu mütalaa ederdi. ‘’ Bize abdest ve nezafet dersi veriyor.’’ Demişti. Keza sineklerle alakalı  Yirmi Sekizinci Lem’a nın Üçüncü nüktesi  de önemli bir derstir.’’

‘’ Aziz, sıddık, müdakkik, meraklı kardeşim Re’fet Bey,

Namınıza yazılan on İkinci Lem’anın izaha muhtaç noktalarının izahına şimdilik ihtiyaç yoktur. Asıl maksat ayata gelen evhamın def’ine kifayetidir. Ve bu nokta-i nazarda kafi derecede herkes fehmeder, fakat herkes her şeyini bilmek lazım değildir.’’ (Barla lah. 267 mektup)

Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin Refet Ağabeye çeşitli mektupları var. Bir mektubunun sonunda ise şu cümleler yer almakta :

‘’ Her ne ise … Ben senden şimdi çok memnunum ve oradaki kardeşlerim dahi senden çok memnunlar. Cenab-ı Hak bizi ve sizi tarık-i hakta, hizmet-i  Kur’aniyede sebat ve metanet versin, amin. Kayınpederiniz Hacı İbrahim Efendi’ye çok selam ile Bedreddin’e ve hemşireme çok selam ediyorum.

Kardeşiniz

Said Nursi’’