Yazılar

RİSALELERDEN İSTİFADE ETMEYEN AKILSIZDIR

Kuleönü karyesinden İbişoğlu Mehmed’in bir fıkrasıdır. Muhterem Üstadım Efendim; Kardeşim Mustafa risaleleri yazmaya başlayalı beş sene oldu. Maalesef iki senesini zayi ettik. Üç seneden beri, risaleleri sair arkadaşlarla…

BAKİ ELMASLARI BİLDİĞİ HALDE ….

İkinci mesele: Otuz birinci âyetin işaretinin beyanında, اَلَّذ۪ينَ يَسْتَحِبُّونَ الْحَيٰوةَ الدُّنْيَا عَلَى الْاٰخِرَةِ وَيَصُدُّونَ عَنْ سَب۪يلِ اللّٰهِ…

KALBİM NURLARLA DOLUYOR

Ahmed Hüsrev’in bir fıkrasıdır. Üstadım Efendim; Bir hafta evvel “Hikmetü’l-İstiâze” isimli risalenin bir kısmını ve birkaç gün evvel de diğer kısmıyla, On Dördüncü Lem’anın Birinci Makamını aldım. Hikmetü’l-İstiâzenin…

BEN HEKİMLERE MUHTAÇ DEĞİLİM

Isparta’daki aziz kardeşlerimize; Üstadımızın hastalığı hakkındaki meşhudâtımızı arz ve Üstadımızın kesb-i âfiyetini sizlere müjde etmek istiyoruz. Ramazan-ı Şerifte beş gün savm-ı visâl içinde gıda olarak, ekmeksiz…

AKLIM BÖYLE BİR DERSE …

Hulûsi Beyin bir fıkrasıdır. Aziz Üstad, müşfik kardeş, muhterem mücahid; Son iki hafta içinde, iki defada vürud eden Yirmi Dokuzuncu Mektubun Altıncı Kısmıyla Kenzü’l-Arş duasının feyzinden gelen bir nükte-i Kur’âniye…

İNSAN SADECE CESET Mİ?

''Yirmi Birinci Sözün Birinci Makamında beyan edildiği gibi, Cenâb-ı Hakkın insana verdiği sabır kuvvetini evham yolunda dağıtmazsa, her musibete karşı kâfi gelebilir. Fakat vehmin tahakkümüyle ve insanın gafletiyle ve fâni…

ANNENİN TATLI TOKADI

''Evet, ârif-i billâh aczden, mehâfetullahtan telezzüz eder. Evet, havfta lezzet vardır. Eğer bir yaşındaki bir çocuğun aklı bulunsa ve ondan sual edilse, “En leziz ve en tatlı haletin nedir?” Belki diyecek: “Aczimi, zaafımı…

ÇOCUKLARA İSLAMİYET VE İMAN DERSİ

''Aziz, sıddık kardeşlerim; İşarât-ı Gaybiye-i Gavsiye ve Aleviyede, “Altmış dörtte Risale-i Nur telifce tamam olur.” Demek o tarihten sonra, yalnız izahat ve haşiyeler ve tetimmeler olacak. Bu münasebetle iki nokta ihtar…

BU NEHİRDE AZİM ŞİFALAR VAR

''İşte, o risaleler ki, herbiri başlı başına menbaları ve mecraları ayrı ve fakat bir bahr-i muhît-i ummana dökülen nehirler gibidir. Sonsuz olan bu nehirlerin, hangisine varsa nasıl doyuncaya kadar su içmez? El ve yüzlerini temizlemek…

İLAÇ VE EKMEK GİBİ MUHTAÇ

Aziz, sıddık kardeşlerim; İşarât-ı Gaybiye-i Gavsiye ve Aleviyede, “Altmış dörtte Risale-i Nur telifce tamam olur.” Demek o tarihten sonra, yalnız izahat ve haşiyeler ve tetimmeler olacak. Bu münasebetle iki nokta ihtar etmek…