TOHUM VE ÇEKİRDEKLER

 

”Ey muannid arkadaş! Gel, sana daha acibini göstereceğim. Bak, bu memlekette bütün bu işler, bu şeyler değişti, değişiyor. Bir halette durmuyor. Dikkat et ki, bu gördüğümüz câmid cisimler, hissiz kutular, birer hâkim-i mutlak suretini aldılar. Adeta herbir şey bütün eşyaya hükmediyor.

İşte, bu yanımızdaki bu makineye bak.(HAŞİYE-1)Güya emrediyor; işte, onun tezyinatına ve işlemesine lâzım levazımat ve maddeler, uzak yerlerden koşup geliyorlar. İşte, oraya bak: O şuursuz cisim (HAŞİYE-2)güya bir işaret ediyor; en büyük bir cismi kendine hizmetkâr ediyor, kendi işlerinde çalıştırıyor.

Daha başka şeyleri bunlara kıyas et. Adeta herbir şey, bütün bu âlemdeki hilkatleri musahhar ediyor. Eğer o gizli zâtı kabul etmezsen, bütün bu memleketteki taşında, toprağında, hayvanında, insana benzer mahlûklarda, o zâtın bütün hünerlerini, san’atlarını, kemâlâtlarını, birer birer o şeylere vereceksin.

İşte, aklın uzak gördüğü birtek mu’ciznümâ zâtın bedeline, milyarlar onun gibi mu’ciznümâ, hem birbirine zıt, hem birbirine misil, hem birbiri içinde bulunsun, bu intizam bozulmasın, ortalığı karıştırmasınlar. Halbuki bu koca memlekette iki parmak karışsa, karıştırır. Çünkü bir köyde iki müdür, bir şehirde iki vali, bir memlekette iki padişah bulunsa, karıştırır. Nerede kaldı, hadsiz hâkim-i mutlak beraber bulunsun!

HAŞİYE-1 : Makine, meyvedar ağaçlara işarettir. Çünkü yüzer tezgâhları, fabrikaları incecik dallarında taşıyor gibi, hayretnümâ yaprakları, çiçekleri, meyveleri dokuyor, süslendiriyor, pişiriyor, bizlere uzatıyor. Halbuki çam ve katran gibi muhteşem ağaçlar kuru bir taşta tezgâhını atmış, çalışıp duruyorlar.
HAŞİYE-2 : Hububata, tohumlara, sineklerin tohumcuklarına işarettir. Meselâ, bir sinek, bir karaağacın yaprağında yumurtasını bırakır. Birden, o koca karaağaç, yapraklarını o yumurtalara bir rahm-ı mâder, bir beşik, bal gibi bir gıda ile dolu bir mahzene çeviriyor. Adeta o meyvesiz ağaç, o surette zîruh meyveler veriyor.(Sözler, Yirmi İkinci Söz)

Üstat Hazretleri burada dikkatimizi, “camid cisimler ve hissiz kutular” tabiri ile tohumlar ve çekirdeklere çekiyor. Tohum ve çekirdekler, kabiliyetlerini ortaya çıkarabilmek için bütün bir kâinatın yardımına muhtaç bulunuyorlar. Teshir, itaat ettirme hakikatı, yâni Allah o büyük varlıkları bu küçük tohumlara, çekirdeklere hizmet ettirmektedir.

Tohumlar ve çekirdekler gibi, her bir canlı da bütün bir âlemin yardımıyla varlığını sürdürmekte, ihtiyaçlarını yerine getirmektedir. Teshir hakikati kabul edilmezse her bir canlının bütün bir kâinatı, kendi irade ve kudretiyle kendine hizmet ettirdiğini kabul etmek gerekecektir. Bu ise bu küçük varlıkların her birine bir ulûhiyet vermek demektir.

“Eğer o gizli zâtı kabul etmezsen, bütün bu memleketteki taşında, toprağında, hayvanında, insana benzer mahlûklarda,..” sözleri ile Üstad Hazretleri, dağ, taş, ova, nehir, ağaç gibi şuursuz ve idraksiz mahluklardan, şuurla ve idrakle yapılmış mükemmel netice ve meyvelere dikkat çekiyor. Şayet bu şuursuz ve idraksiz mahlukları tedbir ve terbiye eden gizli bir İlahı kabul etmez isen, o zaman bunların hepsinde Allah’ta olduğu gibi sonsuz bir ilim ve bir iradenin olduğunu varsayman gerekir. Yani o ağaç o taşa -hâşâ- bir İlah gibi kendi işini kendi görür demen gerekecek ki bu tam bir safsata ve akılsızlık olur.

Bir tek Allah’ı kabul etmeyen sebepler sayısınca İlahları kabul etmek zorundadır. Zira Allah her bir sebebi harika ve mükemmel bir sanat ve nakış ile yaratmış. Bu mükemmel sanat ve nakışları şuur ve ilmi olmayan sebepler yaptı demek, ya da failsiz bir şekilde rastgele kendiliğinden oluştu demek, veyahut görmesi, işitmesi ve şuuru olmayan tabiat icat etti demek ise ahmaklıktan başka bir şey değildir.

Üstad Hazretleri, haşiye-2 de ise bir sineğin meyvesiz ağacı nasıl meyvedar yaptığını anlatarak, bir sineğin yumurtasını bıraktığı ağacın yaprağının adeta bu yumurtacık için, şefkatli bir anne kucağı, bir beşik konumuna geçerek o sinek içinde bal gibi bir mahzene dönüşerek, âdeta o meyvesiz ağaç, o şekilde ruh sahibi bir konum alarak, yavruları hükmüne geçen bu yumurtacıkları beslemektedir.

 

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir