ÇEKİRDEĞE İMAN GÖZÜYLE BAKMA

”Gel, her tarafa bak, herşeye dikkat et. Bütün bu işler içinde gizli bir el işliyor. Çünkü, bak, bir dirhem
(HAŞİYE:1) kadar kuvveti olmayan, bir çekirdek küçüklüğünde birşey, binler batman yükü kaldırıyor. Zerre kadar şuuru  (HAŞİYE:2) olmayan, gayet hakîmâne işler görüyor.

Demek bunlar kendi kendilerine işlemiyorlar. Onları işlettiren gizli bir kudret sahibi vardır. Eğer kendi başına olsa, bütün baştan başa bu gördüğümüz memlekette her iş mu’cize, herşey mu’cizekâr bir hârika olmak lâzım gelir. Bu ise bir safsatadır.”
(HAŞİYE:1 Ağaçları başlarında taşıyan çekirdeklere işarettir.)
(HAŞİYE:2 Kendi kendine yükselmeyen ve meyvelerin sıkletine dayanmayan üzüm çubukları gibi nâzenin nebâtâtın, başka ağaçlara lâtif eller atıp sarmalarına ve onlara yüklenmelerine işarettir.) (Sözler, Yirmi İkinci Söz)

Üstad Bediüzzaman Hazretleri, bir çekirdeğe dikkat çekiyor. Çekirdek, Allah’ın izni ve yardımıyla ağaç olup, kilolarca yükü kaldırıyor. “Tohum ve çekirdeklerin başında koca ağacı taşıması” ifadesi ile anlatılmak istenilen şey, “Küçücük tohum ve çekirdek içine koca ağacın plan ve programı yerleştirilmiş ve ağaç bu plan ve program üzerine hareket ediyor.” O koca ağacı yapan ve idare eden, bu tohum ve çekirdek değildir. Tohum ve çekirdek, sadece Allah’ın kudretine bir perde, bir sebeptir. Yapan ve yaratan Allah’tır.

Birşey daha bakışımıza sunuluyor, çekirdek ve tohum basit ve zayıf iken, çekirdek ve tohumdan meydana gelen ağac ise gayet mükemmeldir. Böyle bir sebeb, böyle bir neticeyi yaratıp, idare edemez. Öyle ise çekirdek ve tohum her şeye kudreti yeten bir Zatın memuru ve hizmetkarıdır. Kuvveti olmayan çekirdeğin kilolarca yükü kaldırması, Allah’ın izni ve yardımı iledir.

Allah’ın izni ve yardımı olmaksızın, bir çekirdeğin o yükleri kaldırması düşünülemez. O çekirdek tonlarca ağırlık taşıyan ağacı kendi kuvvetiyle yapamaz, ondaki manevi kader programı dâhilinde İlâhî kudret o küçük varlıktan muhteşem bir ağaç çıkarmaktadır.

Ağacın yaratılması da sadece çekirdekteki planla olmayıp, bulutundan rüzgârına, gecesinden gündüzüne, suyundan toprağına kadar bütün bir kâinatın o çekirdeğin emrine verilmesiyle meydana gelmektedir.

Bütün bunları dikkate almadan, çekirdeğin tonlarca yükü kendi kudretiyle taşıdığını düşünmek, böyle bir kudret mu’cizesini kendi kendine sergilediğini zannetmek ise, Üstad Hazretlerinin ifadesi ile, ”bir safsatadır.”

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir